Jungian approach to cinema: archetypal analysis of Turning Red animation

Bu çalışmada Disney- Pixar ortak yapımı olan Kırmızı (Turning Red, Domee Shi, 2022) animasyonu arketipsel boyutu ile incelenmektedir. Kolektif bilinçdışı ve arketipler Analitik Psikoloji’nin kurucusu Carl Gustav Jung’un psişe bilimine kattığı en önemli kavrayışlardandır. bilinçdışı, bütün insanlığın paylaştığı imajlardan denen çağrışımlardan oluşur (Indick, 2011). Arketipler, bir anne babaya sahip olma deneyimi, sevgi arzusu ya da ruhsal iyileşme yeniden doğuş gereksinimi gibi psikolojik meseleleri anlama paylaşmaya yönelik temel insan eğilimini temsil ederler Semboller imgeler aracılığı kendilerini ifade eden temas ettikleri her bilincin şekillendirilmesini sağlar. Jung, arketiplerin yok sayılmalarının diğer bilinçdışına atılmalarının yıkıma neden olduğunu eder bu nedenle arketipleri anlamaya çabayı önemser. Psikoloji analizi güçlendirilerek karşısında daha olgun hale getirilmesini amaçlamaktadır. Arketiplerin çeşitli tezahürleri toplumların kültürel ürünlerinde de karşımıza çıkar. Popüler kültür ürünleri bağlamda kolektif bilinçdışının birer yansıması olarak boyutları incelenebilirler. Çalışmada bakış açısından hareketle anne, gölge, çocuk, erginlenme bireyleşme arketiplerine dair sunduğu semboller temsiller üzerinden Jungiyen açısı incelenmiştir. Çalışmanın sonunda ise anlatıda öne çıkan arketip imgeleri temsillerinin bilinç -ve dair- neler söylüyor olabileceği sorusu tartışmaya açılmıştır.